Ağız sağlıkları için tedavi gören kişiler, estetik görüntüden taviz vermek de istemiyor. Bu noktada devreye, estetik diş hekimliği yöntemleri giriyor. Dişlerde doğal bir görünüm ile güzel bir gülüş yakalanabiliyor

Dünyadaki en iyi altı doktor:

1. Güneş ışığı

2. Dinlenme

3. Egzersiz

4. Diyet

5. Kendine Güvenmek

6. Arkadaşlar Bunları hayatınızın her aşamasına katın ve sağlıklı bir hayatın keyfini sürün.

Ben bu maddelere güzel bir gülüşe sahip olmayı da ekliyorum. Estetik anlayışının sürekli değiştiği günümüzde, dişler yüz estetiğinin en önemli tamamlayıcı unsurlarından biri olarak kabul ediliyor. Hastalar en çok 'Dişlerimin nasıl daha iyi görünmesini sağlayabilirim?' sorusunu soruyor.

Bu sorunun cevabına yönelik olarak ekip çalışmasına ihtiyaç duyuluyor.

Ayrıca koruyucu diş hekimleri ve çene yüz cerrahisi, toplumun daha iyi görünme arzusunu karşılıyor. İşte bizim uzmanlık alanımız tam olarak bu... Tüm uzmanlar, estetik bir oluşumda çeşitli bilimlerin oynadığı rolleri kapsamlı bir şekilde kavramış durumdadır.

Eğer tedavinin planlama sırası; biyolojiden yapıya ve neticede estetiğe doğru gidiyorsa, bu esnada ortaya çıkacak estetik sonucundan ödün verilecektir. İşte biz diş hekimlerinin her zaman aklımızda bulunan estetik fikri buradan gelir. Hastalar, ağız sağlıklarını geliştirecek bir tedavi geçirdiklerinde görünümlerinden de ödün vermek istemez.

DAYANIKLILIĞI YÜKSEK

Zirkonyum alt yapılı tam seramik restorasyonlar, empress sistemiyle güçlendirilmiş alt yapılı tam seramik restorasyonlar ve laminate restorasyonlar; ağız içinde tercih edilebilen estetik diş tedavi yöntemleridir.

Zirkonyum alt yapılı tam seramikler; özellikle implant üstü protezlerde, diş kaybının fazla olduğu dayanıklılık gerektiren uzun köprülerde sağlamlık ve estetiği birleştiren başarılı restorasyonlardır.

Beyaz olduğu için alt yapısı metalden oluşan restorasyonlar gibi diş eti seviyesinde gri yansıma yapmaz. Hastanın doğal dişleriyle uyumlu bir estetik görüntü rahatça sağlanabilir. Üzerine gelen basınçlara karşı dayanıklılığı çok yüksektir. Biyolojik olarak doku dostudur ve alerji oluşturmaz.

Bilgisayarlı sistemlerle (CAD-CAM) oluşturulduğunda, sağlamlığı ve estetik özelliği daha da artırılabilir.

BOŞLUKLAR KOLAYCA KAPANIR

Empress sistemi; seramiğin ısı, basınç ve sıkıştırma yoluyla sağlamlaştırıldığı sistemlerdir.

Bu sistemler daha çok laminate adı verilen, yaprak şeklindeki ince restorasyonlarda; tek üyelerde ve ön dişlere yakın maksimum üç üyeye kadar olan köprülerde kullanılabilir. Uzun köprülerde zirkonyum kadar dayanıklı değildir fakat ışık geçirgenliği yani şeffaflığı doğal dişlere benzer. Bu sebeple de estetik sonuçlar elde edilir. Doğal dişlerden ayırt edilmesi çok zordur.

Laminateler; özellikle empress sistemiyle güçlendirilmiş seramiklerle uygulanan, dişin çok az kesildiği ya da hiç kesilmeden üzerine yapıştırıldığı, ince yaprak şeklindeki restorasyonlardır. Bu restorasyonlar; özellikle ön dişlerde, dişin görünen yüzeyindeki şekil ve yapı bozukluklarında, kaplamaya gerek duyulmayacak kadar az madde kaybı olan eski beyaz dolguların çok olduğu durumlarda, dişler arasındaki estetiği bozan boşlukların kapatılmasında kullanılabilir. Bu sistemlerle, dişlere zarar vermeden başarılı sonuçlar alınır.

ESTETİK YÖNTEMLERİ

Porselen Lamina: Tırnak kalınlığında, istenen renk, boy ve formda özel olarak hazırlanmış bir porselen tabakasının dişin ön yüzüne yapıştırılması tekniğidir. Porselen laminanın uygulama alanları şöyledir:

 Diş beyazlatma yönteminin yeterli olmadığı aşırı koyu renkli dişler

 Çarpma sonucu oluşan kırıkların tedavisi

 Ön dişlerdeki aralıkların kapatılması

 Çürük ve aşınma nedeniyle gülüş hattında görünen dişlerin kaplanması gereken durumlar. Pembe Estetik: Sağlıklı diş eti; açık pembe renkte, dişe ve kemiğe sıkıca yapışmış olup portakal kabuğu gibi parlak ve pütürlü bir görünümde olmalıdır. Estetik bir gülümseme; sadece beyaz ve muntazam dişlerle değil, bu dişlere uyumlu diş etleri ile mümkündür. Estetik diş eti uygulamalarının adı pembe estetiktir. Diş etlerinin sağlığı, rengi ve seviyesi, diş estetiğini tamamlar. Uyumlu ve temiz bir gülüş sağlamanın ilk adımı, diş ve diş eti uyumunu oluşturmaktır. Diş eti bölgesinde en çok karşılaşılan sorun; gereğinden fazla görünen diş etleri ya da asimetrik diş eti seviyeleridir. Lazerle yapılan gingivoplasti adlı küçük bir operasyonla bunları düzeltmek mümkündür. Lokal anesteziyle yapılan bu tedavide, fazlalık olan bölge lazerle çıkarılır. Kristal Destekli Kaplamalar: Artık kaplama dişlerde, hatta köprülerde bile metalsiz kristal destekli porselenler kullanarak, dişin doğal yapısını bire bir taklit eden ve ışığı geçiren sabit protezler yapmak mümkün. Ayrıca tamamen seramik, metal içermeyen bu dişler katman katman işlenerek, dişin tüm dokuları renk ve tonlama olarak taklit edilebiliyor. İmplant: Diş implantları, tartışmasız olarak doğal dişlere en iyi alternatiftir. Geleneksel köprü ve protezlere göre daha iyi konuşma ve çiğneme fonksiyonu sağlarken, yüzünüzde doğal bir görünüm sunar. Diş implantları, kaybedilen dişlerin yerine çene kemiği içine yerleştirilen ve kemik ile kaynaşarak doğal diş kökü görevi üstlenen elemanlardır. Bu elemanlar, doku dostu olan titanyum metalinden üretilir ve vücut tarafından kolayca kabul edilir. Her yaştan kişiye implant tedavisi yapılabilir. Estetik Dolgular: Günümüzde estetik dolgular çürük diş tedavisinde, amalgam dolguların değiştirilmesinde ve dişin yeniden şekillendirilmesinde kullanılır. Dolgular, dişinizin renginde ve formundadır. Lens Lamine: Dişi kesmeden yapılan estetik lamine uygulamalarıdır.

BONDING NEDİR?

BondIng; kompozitin, çatlamış ve kırılmış dişlerin yeniden yapılmasında, boşlukların doldurulmasında, kaviteleri tamir etmede ya da gülüşünüzü yeniden şekillendirip renklendirmede kullanılmasıdır. Bonding için kullanılan materyal, doğal bir diş görünümü oluşturmak için diş renginde ve dolgu yapımında da kullanılır. Diş hekiminiz, daha tatmin edici bir sonuç için rezin'e, farklı şekillendirme tekniklerine, renklere ve şekillere başvurur. Özel bir dalga boyuna sahip bir ışık, materyali sertleştirir. Ardından düzeltmeler ve parlatma işlemleri yapılır. Bonding'i kaplamalardan ayıran en önemli fark; laboratuvara ihtiyaç duyulmadan tek seansta yapılabilmesidir. Ayrıca bu restorasyonlar, laboratuvar masrafı olmadığı için kaplamalardan daha ucuzdur. Bonding kullanılarak yapılan restorasyonlar, dişten daha az madde kaldırarak diş yapısını korur. Ayrıca açığa çıkmış kök yüzeyini kapatmada kullanılarak diş hssasiyetini azaltır.

NE KADAR SÜRE KULLANILABİLİR?

Bonding'in dayanıklılık süresi; ne için kullanıldığına, ağızda nerede olduğuna ve ne kadar iyi bakıldığına bağlıdır. Eğer bonding'i, ön dişinizin ısırmada kullandığınız ucuna yaptırdıysanız, ön dişlerinizle kalem ısırıyorsanız ve tırnaklarınızı çiğniyorsanız; o zaman bonding restorasyonu çok uzun süre ağızda kalmaz. Bonding, çoğunlukla tamirle yıllarca kullanılabilir, hatta bazı alanlarda uygun bakımla çok daha uzun süre sorunsuzca kullanılır. Reflü ve yoğun alkol kullanımı, bonding restorasyonunu zayıflatır. Diş gıcırdatma, bu restorasyonları aşındırabilir fakat bu aşınma süreci; doğal diş minesi, metal dolgular ve porselen kaplamalar için de aynıdır. Bonding işlemi, uygun bir bakımla gülüşünüzü güzelleştimek için mükemmel bir yoldur.