Diyabet hastaları diş tedavisinde dikkatli olmalı

Diş tedavisi sırasında diyabet hastalarının şekerinin düşmemesi ve tedavinin yarım kalmaması için daha fazla özen gösterilmeli

 

Dünya Dişhekimleri Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü'nün araştırmalarında kronik hastalıklardan her sene ortalama 36 milyon insanın öldüğü ortaya çıkmaktadır. Diyabet, bulaşıcı olmayan hastalıklar (kalp hastalıkları, kanser) ile diş çürüğü ve diş eti hastalıklarıyla benzer risk faktörlerini taşımaktadır.

Diyabet, genel olarak toplumun sağlığını etkileyen ciddi kronik hastalıkların en başında gelmektedir. T.C. Sağlık Bakanlığı'nın tespitlerine göre ülkemizde 7.2 milyon diyabetli bulunmaktadır. Diyabet, hayatımızda her an ortaya çıkabilen ve ömür boyu devam eden bir hastalıktır. Tedavisi olmayan ve kan şekeri düzenlenemeyen diyabetlilerde çok zaman geçmeden ciddi organ hasarlarına yol açabilir. Diyabet; obezite, yüksek tansiyon, koroner kalp hastalıkları, kronik böbrek yetersizliği, inme (felç), 20 yaş üstü körlükleri ve bacak amputasyonlarının bir numaralı nedenidir.

Yapılan araştırmalar, Tip 2 diyabetlilerin yüzde 80-100'ünde, Tip 1 diyabetlilerin de önemli bir bölümünde ağız ve diş sağlığında problemler olduğunu gösteriyor. Ağız-diş sağlığı problemleri, diyabette kan şekerinin düzenlenmesinin en önemli engellerinden birisidir. Bu sebepten dolayı ülkemizde bu kadar büyük popülasyonu kapsayan diyabetli hastalarda ağız ve diş sağlığı sağlanmadan diyabeti tedavi etmek imkansızdır.

 

DİYABET NEDİR?

Vücudumuzda midenin arka kısmında pankreas adında bir bez bulunur. Bu bez, kan şekerini düzenleyen hormonları salgılar. Bu hormonlardan biri insülindir. İnsülinin salgılanamaması ya da etkisiz kalması sonucu hücrenin enerjisini karşılamak gibi çok önemli bir görevi olan şeker (glukoz) hücreye giremez. Hücreye giremeyen bu şeker kanda birikir. Kanda normal bulunması gereken miktardan daha fazla bulunur. Bu da bütün hücrelere zarar verir. Çünkü fazla şeker vücutta zehir gibidir.

 

DİYABETİN BELİRTİLERİ NELERDİR? 

 Çok fazla su içme ve içme isteği, 

 İştahın açılması ve fazla yemek yeme, 

 Çok sık idrara çıkmak ve geceleri bunun için sık sık uyanmak, 

 Ciltte kuruma, 

 Sürekli halsizlik ve yorgunluk, çabuk yorulmak, 

 Yaraların geç iyileşmesi, 

 Bazen bulanık görmek gibi belirtileri vardır.

 

DİYABETLE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI İLİŞKİSİ 

Sağlıklı bir hayat için ağız-diş sağlığının önemi büyüktür. Ağız-diş sağlığının korunmasında ve sürekliliğinin sağlanmasında hastayı bilgilendirmenin önemli role sahip olduğu daima hatırlanmalıdır.

Diş hekimi, muayene sırasında diyabetin ağız bulgularını ve neden olduğu yan etkileri değerlendirerek erken tanıya yardımcı olabilir.

Gerek koruyucu önlemler, gerekse ağızdiş tedavileri ve izlem süreçleri içerisindeki yaklaşımlar, ağız diş sağlığının korunmasının yanı sıra diyabetin metabolik kontrolünü de kolaylaştırır.

Diyabetik hastalarda sistemik komplikasyonların yanı sıra ağızdiş komplikasyonlarına da sıklıkla rastlanmaktadır. Diyabetli hastalar kesinlikle ağız-diş sağlığı ile ağızdaki olabilecek düzensizlikler açısından değerlendirilmelidir.

Genel olarak ağız-diş sağlığı uygulamalarında metabolik kontrolü düzenli olan diyabetli hastalarla sağlıklı kişiler arasında ağız-diş tedavisi seçenekleri açısından çok büyük bir farklılık yoktur. Bununla beraber tedavi sürecinin yönetimi ve takibi vakaya özgü olarak farklı yaklaşım gerektirebilir.

Genel anestezi ile yapılacak cerrahi işlemler veya iki saatten fazla süren işlemler, büyük cerrahi işlem olarak kabul edilir.

Bu işlem öncesi hastaların böbrek ve karaciğer fonksiyonları değerlendirilmeli, varsa cerrahi öncesi elektrolit dengesizlikleri düzeltilmelidir.

 

DİYABETLE OLUŞAN AĞIZ KURULUĞU

Sık sık fazla miktarda idrar yapılması, tükürük bezlerinde glandüler yapının bozulması, kullanılan tansiyon düşürücü ilaçlar gibi birçok nedenden dolayı diyabetli hastada ağız kuruluğu oluşabilir. Ağız kuruluğu sonucu olarak da konuşma ve beslenme sırasında ağız mukozasının travmatize olması, ağız iltihabı ile kandidal enfeksiyonlarda artış meydana gelir.

 

DİYABETTE AĞIZ BULGU VE BELİRTİLERİ

 Enfeksiyona yatkınlık

 Tükürük bezlerinde büyüme

 Tat alma bozukluğu

 Dil ağrısı

 Derinin kalınlaşması, eritroplaki, lökoplaki

 Oral liken planus

 Ülserasyon varlığı

 Fibramatöz gelişimler, herpetik lezyonlar

 Dili etkileyen lezyonlar (dilin bilinen renk ve görüntüsünün kaybı, lifli tümör)

 Ağız kuruluğunda artış

 Diş çürüğünde artış

 

DİYABETTE AĞIZ İÇİNDE OLUŞAN KOMPLİKASYONLAR

Diyabette enfeksiyona yatkınlık, sinir hasarı, vasküler ve bağışıklığın yetersizliği sonucunda aşağıdaki oral komplikasyonlar gelişebilir:

 Tükürükte artan Ca2+ ve glikoza bağlı plak birikimi

 Ülserler

 Pulpitis

 Diş çekim boşluğu iltihabı

 Ağız kuruluğu

 Çürük riskinde artış

 Diş eti hastalıklarında artış

 Diş etinin aşırı büyümesi

 Tekrarlayıcı diş eti apseleri

 Tükürük glukoz seviyesinde artış

 Ataşman ve kemik kaybı

 

DİYABET TANISI KONAN HASTALARIN TEDAVİ ÖNCESİ DİKKAT ETMESİ GEREKENLER

 Diyabet tıbbi konsültasyon formu ilgili doktor tarafından detaylı olacak şekilde değerlendirilmeli.

 Tedavi başlamadan önce diyabetin tipi ve tedavisi göz ardı edilmemeli.

 Kullanılan ilaçların etki süresi, mekanizması ve diğer ilaçlarla etkileşimleri bilinmeli.

 Erken saatteki randevular tercih edilmeli.

 Diyabetli hastalar küçük cerrahi uygulamalar ve düzenleyici diş tedavilerine başlanmadan önce sabah ilaçlarını almalı ve aç karnına olmamalı.

 Hipoglisemi riski açısından gerekli önlemler alınmalı.

 Eğer enfeksiyon varsa antibiyotik tedavisi uygulanmalı.

 Kronik enfeksiyonların akut alevlenme riski dikkate alınmalı.

 Oral antidiyabetik ilaçlar, genel anestezi ile yapılacak büyük cerrahi operasyonlarda hastanın kendi doktoru ile irtibata geçilerek 48 saat önceden kesilmeli.

 Çok uzun zaman zarfı aç kalınması durumunda hipoglisemiye dikkat edilmeli.

 Hastalar uzun süre bekletilmemeli.


20/11/2016