Dişsiz kalmak, insanı bir organını kaybetmiş kadar etkiliyor. Artık hastalar tedavi sırasında dişsiz kalmıyor, implant yerleştirildiği gün üzerine protez sabitleniyor
Tedaviye başlamadan önce diş hekimi ile hastası arasında geçen diyalog genelde aynıdır: "Sevgili doktorum; peki ben dişsiz mi gezeceğim, bana geçici diş yapacak mısınız, ben nasıl yemek yiyeceğim, insan içine böyle çıkamam ki, hadi beslenmeyi bırak çok sosyal bir insanım, toplantılarım var..." Bu diyalogda herkes haklı; hasta kendine göre, hekim de kendine göre... Bu diyalogların önüne geçmek, daha iyi bir ağız bakımı ve diş hekimi kontrolüyle mümkün olacaktır.
Kayıp, hayatın kaçınılmaz yanlarından biridir. Özellikle kişi kendine ait olan bir şeyi kaybettiğinde, hele bir de bu vücudundaki bir organ olduğunda travma kaçınılmazdır.
Organlar gibi (o kadar dramatik görünmese de) diş kaybı da kişinin hayat düzenini değiştirecek kadar travmatik olabilir.
Örneğin tüm dişlerini kaybeden bir kişi damaklı protez kullanmaya mahkum kaldığında bu duruma adapte olması zaman alır.
Kişi endişe duyabilir, bu durum depresyona kadar gidebilir. Özellikle öncesinde duygusal problemleri olan kişiler bu duruma çok daha zor uyum sağlar. Hatta kişinin protezi kullandığında verdiği öğürme refleksi bile diş kaybına verilen duygusal bir tepki olabilir. Kas işlevi önemli derecede bozulabilir ve zayıf koordinasyona, çene hareketlerini doğru yapamamaya sebep olabilir.
DİŞ KAYBI ENDİŞE VE STRES YARATIR
Herkes diş hekimi muayenesinde bir miktar endişelidir. Fakat endişenin boyutunun artması hem tedaviyi engeller, hem de hastayı mutsuz eder. Diş hekimine karşı duyulan endişe finansal kaygılardan, ağrı korkusundan, istenilen sonuca ulaşamama ihtimalini düşünmekten ve genellikle daha önceki kötü deneyimlerden kaynaklanır.
Mevcut ya da öngörülen tehlikeye verilen cevaptır. Daha önce travmatik deneyimleri, durumla ilgili olumsuz hatıraları olan kişilerde sıklıkla görülür.
Korku, bilinen bir tehlikeye verilen tepkidir. Hastalar sıklıkla gergin, endişeli, şüpheli, hatta dehşete düşmüş olmaktadırlar.
Hastaların diş kaybını korkunç ve ürkütücü görmeleri şaşırtıcı değildir. Gergin bir hasta, diş hekiminin de gerilmesine sebep olabilir. Diş hekimi sabır ve güven duygusu göstermelidir.
Özellikle hasta dişlerini kaybedeceği zaman bu kaybın hasta üzerindeki etkilerini tahmin etmek zor olacaktır. Bazen hastalar takma dişi yaşlanmak, görünüşte değişiklik, üretkenlik kaybı ve birey olarak değerlerinde genel bir düşüş olarak düşünebilir.
RUH HALİNİ ETKİLİYOR
Bazı araştırmacılar, hastanın takma dişi kabullenmesinde kişinin ruh halinin önemli olduğu sonucuna varmışlardır.
Normal hastalar korku ve endişeye üç seviyede karşılık verir. İlk seviye, zihinsel karşılık seviyesidir. Bu en yüksek seviyedir Hasta belli sonuçlar ve faydalar elde etmek için zorlukları kabul etme ve bunlarla yüzleşmeye gönüllüdür. Verilen karşılıkların ikinci seviyesi, fizyolojik ve psikolojik olmak üzere iki türlüdür.
Çeşitli derecelerde ortaya çıkan direnç ve kavga etmeye yönlendiren düşmanlık olarak ifade edilebilir. Üçüncü karşılık seviyesi, en düşük seviyedir. Bu hastalar sadece ne istediklerine bakarlar; ne hoşsa kabul eder, ne değilse reddeder.
Bu hastalar tedavinin sonucu veya doğası için çok endişelenmezler. Ne rahatsa onu kabul edip diğerlerini kabul etmezler.
Duygusal sorunları olan hastaların dişi kabul etmemesi ilgisiz nedenlerden olabilir.
Takma dişe sonraki aşamada uyum, kişinin dişsizlik durumunu kabullenme yeteneğinden önemli derecede etkilenir.
Takma dişten memnun olmanın öncelikle kişilikle ilgili olduğu düşünülmektedir.
Ancak dişin teknik anlamda doğru yapılması ve uygulanması da önemlidir.
Bu aşamada takma dişin kabul edilmesi ve takma dişe uyum sağlanmasında psikolojik faktörler, ağzın anatomik durumu ve yapılan protezin kalitesinden çok daha önemlidir. Protez yapımından önce hastalarla konuşup ne istediklerini, ne düşündüklerini öğrenmek çok daha önemlidir. Eğer hastanın beklentileri imkan sınırları dışındaysa ve çok yüksekse, bu da karmaşık ve tutarsız tepkilere ve memnuniyetsizliğe neden olacaktır. Bu aşamada yapılması gereken en doğru şey; hastayla konuşup gerçekçi sonuçlardan bahsetmek, beklentilerini doğru seviyelere çekmek olacaktır.
AYNI GÜN DİŞ PROTEZİ DE YAPILIR
Kayıp dişler yüzünden zorluk çeken hastalar için dental implantlar en etkin çözümdür. Dental implantlar kendi doğal dişleriniz gibi bir görüntü verir ve fonksiyonlarını o şekilde gerçekleştirir.
All On Four tekniği, tam dişsiz hastalarda belirli açılarla yerleştirilen dört adet dental implant üzerine aynı gün diş protezinin sabitlenmesini sağlayan bir tekniktir. All On Four tedavisi planlanan hastalara öncelikle klinik ve radyolojik muayene yapılması gerekir. Bilgisayarlı tomografi (BT) üzerinde ölçümler yapılarak hastaya uygun bir planlama yapılır. Bu tedavi, cerrahi ve diş protezi işlemleri olarak iki aşamadan oluşur. Tedavi günü planlandığı şekilde hastaya dört adet dental implant yerleştirildikten sonra, aynı gün geçici diş protezi, dental implantların üzerine sabitlenir.
Üç ay sonra ise hastaya daimi diş protezleri yapılır.
CERRAHİ İŞLEM GEREKMİYOR, MALİYET DÜŞÜYOR
All On Four tekniğinin avantajları nelerdir?
Tam dişsiz hastalara aynı gün, tek bir cerrahi işlem ile sabit diş protezi yapabilme imkanı sunar.
Sinüs lifting (sinüs yükseltme ameliyatı), kemik ilavesi gibi bir ileri cerrahi işlem uygulanmadığından operasyon daha kolaydır.
Dental implant ameliyat süresi oldukça kısadır.
Kullanılan dental implant sayısı azaldığı için ve ekstra cerrahi işlem gerektirmediğinden dolayı maliyeti daha da düşüktür.
Kişiye özel planlama, estetik bir görünüm ile gülüş estetiği sağlanır.
Temizliği ve bakımı kolaydır.
Hareketli diş protezi kullanamayan hastalar için uygundur.
Dizaynı damaklı diş protezine (tam diş protezi) göre farklıdır. Hastanın damak kısmını kaplamadığı için kullanımı daha kolaydır.
Tedavi seansı sayısı az olduğundan, şehir veya ülke dışında ikamet eden hastalar için uygundur.
Güvenilir bir teknik midir?
All On Four tekniği (4 implant tekniği) 10 yılı aşkın süredir diş hekimliğinde başarıyla uygulanan bir tekniktir. Bu teknik, diş hekimliğinde hastalara güvenilir, hızlı ve düşük maliyetli bir tedavi seçeneği sunmaktadır. Ekstra maliyet, teknoloji ve beceri gerektirmesine rağmen bu alanda uğraşan hekimler tarafından sıklıkla kullanılmakta ve çok yüksek bir başarı oranı sağlandığı görülmektedir.
GELENEKSEL YÖNTEMLE ALL ON FOUR TEKNİĞİ ARASINDAKİ FARKLAR
All On Four Tekniği
Sabit bir köprü için yalnızca dört adet implant gerektirir.
Genellikle daha ucuz ve etkili bir çözümdür.
Çoğunlukla kemik grefti uygulamadan tedavi gerçekleştirilebilir.
İmplantlar ve dişler tek bir randevuda takılabilir.
Geleneksel Yöntem
Sabit bir tedavi için altı-sekiz adet implant gerekmektedir.
Daha fazla implant, cerrahi işlem ve randevu gerektirdiği gibi daha da masraflıdır.
Genellikle kemik greftine ihtiyaç duyulur ve tedavi süresi daha uzundur.
Birden fazla randevu gerektirir, daimi proteze kadar geçici bir protez takılmamalıdır.
Altı-sekiz aylık bir iyileşme aşaması gerektirir.